Finansal Kaynak Yönetimi
- 14 Temmuz 2020
- Yayınlayan: Expremus Consulting
- Kategori: Finans

KRİZ DÖNEMİ STARTUP ŞİRKETLERDE FİNANSAL KAYNAK YÖNETİMİ
Kriz dönemlerinde şirketlerin satışları ve karlılıkları düşebilir. Bu durum şirketlerin zarar etmelerini ve zor duruma düşmelerine neden olabilmektedir. Fakat doğru finansal strateji ile şirketler ayakta kalabilmektedir. Bu tratejilerin etkinliği finansal kaynak yönetiminin doğru yapılmasına bağlıdır.
Kriz döneminde startup şirketlerde kaynak yönetimi şu şekildedir;
Varlıkların Kontrolü: İşletme sermayesi ve öz kaynakların (sermayenin) belirli bir düzeyin altına düşmemesi gerekmektedir. Çalışma sermayesinin korunması üzerinde titizlikle durulması gereken en önemli noktadır. Zira çalışma sermayesi, işletmelerin varlıklarını sürdürebilmeleri için gerekli olan en önemli fon kaynağıdır. Çalışma sermayesinin yetersizliği, işletmelerin varlıklarını sürdürme ve başarılı olma şanslarını azaltmaktadır.
YÖNETİMSEL BAKIŞ
Borçların Kontrolü; Şirketin likiditesinin orta ve uzun vadede yüksek olması için alacaklarının vadesinin, borçlarından daha kısa olması gerekir. Daha açık bir ifade ile aldığınız malın ödeme vadesinin satış vadesinden daha kısa olması gerekir. Böylece ödeme vadesi gelmeden tahsilat yapılmış olur. Bu dönemde satış vadelerini kısaltmak hatta peşin satış yapmak değerlendirilmeli, mümkünse alış vadesi uzatılmalıdır.
Alınan krediler işletme sermayesi döngüsü ile uyumlu olmalıdır. Finansmanın vadesinin ve geri ödeme koşullarının, alınan hammaddenin üretim aşaması sonrasında satışa hazır hale getirilmesi ve nihayetinde de tahsilatı yapılan dönemin tamamını kapsar nitelikte olması gerekir. Böylece doğru zamanda borcun geri ödemesi yapılmış olunur. Finansman maliyeti daha yüksek olsa dahi olması gereken vadede borçlanmaya dikkat edilmelidir. Nakit akışı olarak zorlayan mevcut krediler nakit akışınıza uygun olarak yeniden yapılandırılmalıdır.
Nakit Akışı Kontrolü; Pek çok şirket nakit akışlarını nasıl yöneteceği konusunda sıkıntı yaşamaktadır. Girişimcilerin ya da yöneticilerin bu konuyu arka plana atmaları ya da finans yönetimini profesyonellere bırakmaması olası nakit akış kontrolünü sekteye uğratmaktadır. Mali tablolarında karlı görünen şirketlerin dahi nakit akışını yönetememesi durumunda mali kriz süreçleri ve beraberinde iflas vb. süreçlerle karşı karşıya kaldıkları gözlemlenmektedir.
STARTUP ŞİRKETLER
Her ne kadar şirket için kar önemli olsa da asıl performans nakit akışında belli olmaktadır. Nakit akış fiili durumu yansıtır. Reel olarak şirketin cebine giren ve çıkan nakit hareketleri üzerinden hesaplama yapıldığı için gerçek durumu gösterir.
Nakit akış yönetimi büyük veya küçük ölçekli şirket ayrımı yapılmaksızın her işletme için önem teşkil eder. Nakit akışı yönetimi doğru şekilde yapıldığı takdirde başarılı, uzun vadeli ve sürdürülebilir büyüme ile karlılık söz konusu olabilmekte ve şirketlerin devamlılığı garanti altına alınabilmektedir.
Kriz dönemlerinde şirketlerin likidite bakımından güçlü olması büyük avantajdır. Nakit akışı güçlendirmek ve likiditeyi arttırmaya çalışılmalıdır. Kâr payları dağıtımı kısıtlanmalı, şirket için alınan kredi işletme personelinin ücret ve maaşlarına tahsis edilmemeli ve yeni duran varlıkların alımına gidilmemelidir. Bu tür önlemler, işletmenin likidite durumunun korunması amacına yöneliktir.
Giderlerin Kontrolü; Sabit ve değişken giderlerde kısıtlanması gereken yerler ve öncelikler belirlenmelidir. Kriz dönemlerinde harcamaların, giderlerin, maliyetlerin kontrolü ve minimize edilmesi, buradaki öncelikleri belirleyerek az dahi olsa kısıtlamaya gidilmesi firma için önemli nakit akışı sağlayacaktadır. Bu durumda şirket likidite elde ederek kaynak sağlayacaktır.
MALİYET OPTİMİZASYONU
Maliyetlerin Azaltılması; Kriz dönemlerinde ilk akla gelen hususlardan biri maliyetleri azaltmaktır ki tasarruf etmek anlamında maliyet düşürmek doğru bir yaklaşımdır. Fakat maliyetleri azaltma yoluna gidilirken sunulan mal veya hizmetin kalitesi düşürülmemelidir. İşletmelerde ilk akla gelen personel çıkartılarak maliyet kısıtlamasına gidilmesidir. Fakat bu durum geride kalan personeli olumsuz etkileyecek ve onların aidiyet duygusunu köreltecektir.
Kriz dönemlerinde panik ile alınan ani kararlar, kısa dönemde etkili gibi görünse de orta ve uzun dönemde şirketi daha büyük bir bunalıma sokabilir. Bu sebeple; Maliyet kontrolü için tasarruf edilecek alanlar iyi belirlenerek ve verimlilik arttırılarak maliyet optimizasyonu sağlanmalıdır.
Mali disiplin sağlamak, yani başka bir deyişle bütçe denkliğini korumak finansal kaynak üretmenizi sağlayacaktır.